
Şimdi hocam, hakikaten laf çok doğru. Şöyle etrafımıza dönüp bir bakalım, ne kadar eğitimsiz, seviyesiz, seciyesiz insan varsa hepsi popülerlikte tavan yapmıştır. Bir örnek üstünde gideceğim. Misal müzik sektörü; çoğunluğun dinlediği müziğe bir bakın, hocam hakikaten ne sözler de bir mâna, ne bir ruh var. İki karalama çiçekli böcekli aşk sözleri. İki kıytırıktan bilgisayar ortamında yapılmış tını. İkisini yapıştır birbirine alsana youtube da milyon izlenecek, dinlenecek müzik. İsim vermek istemiyorum ama abi bir şarkının sözleri " dabulu dabulu dabulu nokta bomba bomba birii güzeeel yatar burda " devamı da bir cins zaten de neyse, diyeceğim odur ki hocam yapma bu müzik değil ya. Hakikaten Beethoven'e, Mozart'a, Itrî'ye, Âşık Veysel'e ve daha bir çok isme ayıp, yazık günah yani harbi öyle. Daha çok var böyleleri poşeti sifona basamayanımı dersin, bir güzellik yaptıranı mı, her neyse açık konuşayım hocam adamlar müziği kapital düzen içindeki bir endüstri haline getirdiler para basan bir endüstri. Tutacak şarkılar yazılacak, şarkı şehvete çağıracak, beyni saçmalıklara boğacak. Bunlara halka sunulan taraf, ama kendileri her pazar "çok Klasik Müziğe" gidecek. Çok iyi ya harika.
Farkındayım konu çok farklı bir hâl almış. Her neyse yani dandiğin alıcısı çok bu tekstilde de, gıda da böyle. Kalite özel kalıyor herkesin meziyeti değil.Diyeceğim o ki kalitenin peşine düşelim. Her şeyde müzikte, edebiyatta, resimde, sinema da ama bunu bodoslama değil içimizde hazmederek yapalım özentilik bâbında değil. Kendi içimizde özümleyelim. Neyse lafı çok uzattım ama bu konuya devam edeceğim. Vesselam.